7 Aralık 2007 Cuma

Sen 1984’ü kabarık saçlar ve vatkalardan mı ibaret sandın?


Rob McGann'ın belgeseli Zeitgeist’i seyrederken insan korkunç bir maniplasyona maruz kaldığına o kadar ikna oluyor ki, Zeitgeist’den ve anlattıklarından da şüphe etmek istiyor. Bakalım burada dedikleri doğru mu diye hemen gugıl’da bir sörç olayına giriyor. (Ya ne yapacaktık? Kütüphaneye gidip eski gazeteleri mi araştıracaktık?)

Zeitgeist çok mühim, çok faydalı, herkeslerin seyretmesi gereken bir belgesel elbette ama o ’Ohoo sen uyu daha, kıçına çipi takınca ayılırsın.’’ Tonu beni biraz gerdi şahsen. Ben o kadar da salak değilim, ay em nat a nambır ay em e fri men ühühühü diye ağladım saatlerce ve bir müddet Uçan Kuş seyrettikten sonra anca kendime geldim.

Neyse.

Hıristiyanlığın nasıl da pagan kültürünün bir uzantısı olduğu ve halkları uyutmak için nasıl da kullanıldığı anlatılıyor belgeselin başında. (Ben Hıristiyan olmadığım için çoğu şeyi anlamadım alimallah.)

Sonraki bölümlerde 11 Eylül’ün iç yüzü, Irak savaşının neden çıktığı, paranın dünya üzerinde nasıl ve neden döndüğü anlatılıyor, Hitler ile Bush arasındaki olmayan 7 farkı bulmanız isteniyor. Her söylenen çok çarpıcı, her söylenen asap bozucu, her söylenen can sıkıcı ve gerçekler çok acı.

İnsanın yüzüne Osmanlı tokadı gibi çarpan ve torunlarımızı korkunç bir geleceğin beklediğini net bir şekilde anlatan, seyredilmesi elzem bir belgesel Zeitgeist. Tek devlet, tek ülke, kıçımızda çipler ve sürekli olarak bir BBG evinde yaşıyor olma hissi.

Uyandırma servisliğinin yanı sıra, asıl finali ile kazandı benim kalbimi Zeitgeist. Buraya da yazıyorum aynısını, ibret olsun:

When the power of love overcomes the love of power,

the world will know peace.

Jimi Hendrix

http://www.zeitgeistmovie.com/dloads.htm

http://www.facebook.com/group.php?gid=7373681301




Hiç yorum yok: