Taxi Driver her sene bir kez tekrardan seyredilmeli. Ama tabi normal bir insansanız ve hiç yalnızlık hastalığına yakalanmamışsanız, seyredip de ne yapacaksınız.
Ama sen, evet sen, bir kez olsun hayatında tamamen, katıksız ve artık korkutucu bile olamayacak kadar garip bir algıyla yalnız kaldıysan, sen tekrar seyret her sene.
Taxi Driver ne Martin Scorsese'nin ne de Robert De Nro’nun, bana kalırsa tamamen Paul Schrader'in malı.
Neredeyse otobiyografik olan senaryoyu yalnızca beş günde masasının üzerine koyduğu dolu bir silahla yazan Schrader, Travis’in kendisi değilse, nedir?
Bir gün biri çıksa da haftalardır kimseyle konuşmayan, sürekli arabasıyla turlayan ve silahıyla kesişerek Taxi Driver’ı yazan Schrader’in filmini çekse.
Jenerik: Her kim ki filmin sonunda Travis’in hayata kaldığına inanır, o bizden değildir ve Travis kızı porno filme götürdüğünde nihoha diye gülmüştür.
‘’Bana yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.’’ Demiş Cemal Süreyya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder